Kardeşimin Hikayesi – Zülfü Livaneli

Bugün sizlere çok yönlü bir sanatçının romanından bahsetmek istiyorum. Zülfü Livaneli’nin “Kardeşimin Hikayesi” adlı romanını okumuş muydunuz? Cevabınız ‘hayır’ ise eminim bu yazıdan sonra okumak isteyeceksiniz.

Öncelikle yazarın yaşamına değinecek olursak, yazarımız 20 Haziran 1946 tarihinde Konya’da doğmuştur. Tabii ki sadece bir yazar değil, aynı zamanda tanınmış bir müzisyen, yönetmen ve siyasetçidir. Edebiyat ve müzik kariyerinin yanında politikada da aktif bir rol oynamıştır. Başta “UNESCO İyi Niyet Elçisi” ödülü olmak üzere kültür sanat alanında çok sayıda ödül kazanmıştır.

Zülfü Livaneli, romanlarında genellikle toplumsal sorunları işler ve bireylerin iç dünyalarını derin bir şekilde analiz etmektedir. Diğer önemli eserleri arasında Serenad, Leyla’nın Evi, Huzursuzluk ve Mutluluk gibi romanlar bulunur. Kardeşimin Hikayesi gibi diğer kitaplarında da insan ilişkileri, içsel çatışmalar ve toplumsal eleştiriler öne çıkmaktadır.

Fotoğraf: Pelin Yüce

Peki, ‘Kardeşimin Hikayesi’ kitabı bize kısaca ne anlatıyor?

Hikaye, İstanbul dışındaki bir kasabada geçiyor ve esrarengiz bir cinayetin gerçekleşmesi ile başlıyor. Emekli olmuş ve kendi halinde bir hayat süren bir anlatıcı tarafından anlatılıyor. Anlatıcı diyorum çünkü ismi açıklanmıyor.

Kasabadaki esrarengiz cinayette genç bir kadın öldürülüyor. Tabii ki olay herkesin ilgisini çekiyor. Olayı araştırmak için kasabaya gelen gazeteci bir kadın, anlatıcıya sorular sormak için evine geliyor. Bu ikili arasında geçen konuşmaların arasında anlatıcı, bambaşka bir hikayeden bahsetmeye başlıyor. Kendi hikayesinden, yani kardeşinin hikayesinden…

İki kardeşin hayatı, gizemli bir şekilde gelişen bir hikaye içinde yavaş yavaş açığa çıkıyor. Bu gazeteci kadının daha çok ilgisini çekiyor. Anlatıcının zihinsel ve duygusal dünyasının karmaşık olması, kitabın ilerleyen bölümlerinde gerilimin iyice artmasına neden oluyor.

Olayların arkasındaki gerçek yavaş yavaş açığa çıkarken, okuduğunuz her sayfada sizi yeni sürprizler bekliyor. Finalde ise, beklenmedik bir yüzleşme ile karşı karşıya kalıyorsunuz.

Kardeşimin Hikayesi, gizem, aşk ve psikolojik gerilim unsurlarını bir arada işleyen bir romandır. Bence derin bir psikolojik çözümleme sunması kitabın en önemli özelliğidir. Kitapta ayrıca, modern yaşamın yalnızlaştırdığı bireylere dair gözlemler yer alması romanda yer alan en büyük toplumsal eleştiridir.

Yazarımızın çok yönlü bir sanatçı olması, kitabın zengin bir dilinin olmasını sağlamıştır. Yani kitabın çok yönlü bir bakış açısına ve derin bir anlatım tarzına sahip olduğunu söylemeden geçmeyelim.

Fotoğraf: Pelin Yüce

Zülfü Livaneli’nin özgün anlatım tarzı ve insan psikolojisine dair keskin gözlemleriyle örülü olan bu hikaye, sizi baştan sona kadar içine çekecektir.

Eğer Livaneli’nin bu türdeki eserlerini seviyorsanız, bu kitabı da kesinlikle beğeneceksiniz.

Yolda Bir Kalem, iz bırakan her yolculukta sizlerle…

Bu kitabın sizde bıraktığı izleri yorum kısmında benimle paylaşmayı unutmayın.

"Bazen hayat, hiç beklemediğimiz anlarda bize en büyük sürprizleri yapar."

"İnsan yalnızken kendini daha iyi tanır."

"Her insanın içinde karanlık bir yer vardır; kimse oraya girmez."